L Sözlüğü (Deyim)

21 Şubat 2009 tarihinde tarafından eklendi.

Lades tutuşmak: İki kişi tavuğun lades kemiğini birer ucundan tutup kırarak lades oyununa başlamak
Lafa boğmak (birim): Onun konuşmasına, tek bir sözcük bile söyle­mesine fırsat vermemek.
Laf açmak : Söz etmek, konuşmak; söz açmak.
Laf altında kalmamak: Kendisine söylenilen alaylı, kına sözlere gere­ken karşılığı vermek.
Laf anlamamak : Anlayışsız, dik kafalı, inatçı olmak; söz anlamamak.
Laf aramızda : “Konuşacaklarımız aramızda kalsın.” anlamında.
Laf atmak (birine): -1. Bir erkek tanımadığı bir kadına uygunsuz ya da hoşa gidici sözler söylemek. -2. Ona sözle sataşmak. -3. Çene Çalmak, söyleşmek.
Lafa tutmak (birini) : Konuşmayı uzatıp onu işinden alıkoymak.
Laf çıkmak : Asılsız bir haber, söylenti, konuşma konusu haline getiril­mek ; söz çıkmak.
Laf dinlemek : bk. Söz dinlemek.
Laf düşmemek (birine): -1. Başkalarının yanında kendisinin söz söy­lemesi yakışık atmamak. -2. Konuşma sırası kendine gelmemek; söz düşmemek.
Laf ebesi: Çok konuşan, herkese taf yetiştiren (kimsei,
Laf etmek : -1. Konuşmak. -2. Dedikodu konusu yapmak.
Laf geçirememek : bk Söz geçirememek.
Laf gelmek : bk Söz gelmek.
Lafı ağzına tıkamak : Bir kimsenin konuşmasını beğenmeyip uygun cevapta susturmak; sözü ağzına tıkamak.
Lafı açılmak : bk. Sözü açılmak.
Lafı ağzında gevelemek : Söyleyeceklerini açık bir biçimde dile getire­memek; sözü ağzında gevelemek.
Lafı çevirmek: Sakıncalı olduğunu anlayınca konuşmayı başka bir ko­nuya çevirmek; sözü çevirmek.
Lafı değiştirmek : Başka bir konuya geçmek, konuşma konusunu de­ğiştirmek
Lafı mı olur : ‘Ne önemi var?” anlamında; sözü mü olur.
Lafını balla kestim : Konuşan bir kimseden konuşmasını kesip kendisi­ne konuşma fırsatı vermesi için söylenen özür sözü.
Lafını bilmek: Tutarlı, bilinçli olmak; sözünü bilmek.
Lafını etmek : bk. Sözünü etmek.
Lafını kesmek: bk. Sözünü kesmek.
Lafı yabana atmamak: Söylenen sözlere değer vermek; sözü yaba­na atmamak.
Laf işitmek : Azarlanmak, paylanmak; söz işitmek.
Laf kaldırmamak: Onuruna dokunan sözlere tepki gösterip karşılık vermeye yeltenmek; söz kaldırmamak.
Laf kıtlığında asmalar budayayım : Boş konuşanlarla alay etmek için kutlanılır.
Laf lafı açmak: Bir sözden (konudan) başka bir söze (konuya) geç­mek.
Laf ola (beri gele, torba dola) : Bir sözün saçma, anlamsız olduğunu belirtmek için söylenir.
Laf olmak : Dedikodu yapılmak; söz ofmak.
Laf olsun diye : Belirli bir amaç gözetmeden, gelişigüzel.
Laf söyledi balkabağı: “Şu aptalım söylediği lafa bak!” anlamında.
Lafta kalmak : Bir söz yerine getirilmemek, iş bir türlü gerçekleşti ri I me-mek; sözde kalmak.
Laftan anlamak: Anlayışlı olmak, söz dinlemek; sözden anlamak.
Laf taşımak : Bir kimsenin aleyhinde söylenenleri gidip o kimseye an­latmak.
Laf yetiştirmek: Söylenen sözlere anında karşılık vermek; hiçbir sö­zün altında kalmamak.
Laf yok : Kusursuz, mükemmel, iyi; söz yok.
Lahavle çekmek (okumak) : Öfkeli, sıkıntılı vb. durumu yatıştırmak için “Lahavle” ile başlayan Arapça duayı okumak.
Lakap takmak (birine) : Bir kimseye ya da aileye kendi adının dışın­da herhangi bir özelliğine uygun bir ad vermek.
Lakayıt kalmak : bk. Kayıtsız kalmak.
Lakırdı etmek: Konuşmak, söyleşmek
Laklak etmek: Şundan dundan söz etmek; havadan sudan konuş­mak.
Lamı cimi yok : “Başka çaresi yok, bu ne olursa olsun yapılacak.” anla­mında.
Lanet okumak (birine) : Bir kimsenin, Tanrfnın merhametinden yok­sun kalmasını, Tann’nın gazabına uğramasını dilemek.
Lanet olsun : “Allah kahretsin!” anlamında.
Lastikli konuşmak: Her anlamlara gelebilecek biçimde konuşmak.
Leke sürmek (birine) : Ona suç yüklemek, onu lekelemek. (Kars. Ça­mur atmak, kara çalmak.)
Lep demeden leblebiyi anlamak : Bir kimse sözünü bitirmeden ne demek istediğini aniayıvermek.
Leş gibi: -1. Çok pis (yer). -2. Rahatsızlık veren, ağır (koku). -3. Yor­gun bir biçimde.
Leşini çtkarmak: Bir kimseyi kıpırdayamaz duruma gelinceye dek dövmek; pestilini çıkarmak.
Leşini sermek : -1. Ölümle tehdit etmek. -2. Çok dövmek.
Leyleği havada (ayakta) görmek : O yere göç eden leyleği ilk kez havada uçarken gören kişi, o yıl kendisinin de oradan oraya gezece­ğine inanmak ya da yıl içinde oradan oraya durmaksızın gezmekte oluşunu, o yıl leyleği itkin havada uçarken gördüğüne bağlamak.
Leyleğin ömrü laklakla geçer: Bir işi tasarlayan fakat gerçekleştire­meyen kimse için alay yollu söylenir.
Lök gibi oturmak : Bütün ağırlığıyla bulunduğu yeri kaplarcasına otur­mak.
Lügat paralamak: Anlaşılmaz, ağdalı bir biçimde konuşmak, yazmak.

Diğer Harfler

A, B, Ç-C, D, E, F, G, H, I-İ, J, K, L, M, N, O-Ö, P, R, S-Ş, T, U-Ü, V, Y, Z

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Didaktik Şiir