MAİ ve SİYAH

5 Mayıs 2008 tarihinde tarafından eklendi.

Halit Ziya Uşaklıgil; “Mai ve Siyah” romanıyla Edebiyat-i Cedide’nin şair idealini, o zamanki basın ve sanat dünyamızı yansıtmaya çalışır. Mai ve Siyah romanının kahramanı Ahmet Cemil‘le birlikte, o dönemin edebiyat alemine girer; eski yeni kavgalarını, özelliklerle çekişmeleri, hayallerle günlük yasayışları, aşırı duygusalIıklarla karamsar ruh çözümlemelerini artistik anlatımın büyülü atmosferinde yaşarız. Ahmet Cemil Mekteb-i Mülkiye’nin son sınıfına geçeceği yıl babasını kaybeder. Şiire düşkündür. Fransızcayı iyi bilir. Annesiyle kız kardeşini geçindirmek için çalışmak zorunda kalır. Edebiyatımıza yeni bir yön verebilmekten başka bir tutkusu yoktur. Tepebaşı Bahçesi’nde edebiyatçı arkadaşlarıyla otururken, uzaktan mavi elmas yağmurunu andıran yıldızlara karşı, Ahmet Cemil geleceğin büyük bir şairi olacağını, zengin bir ailenin çocuğu olan okul arkadaşı Hüseyin Nazmi’nin kız kardeşi Lamia’yla evleneceğini düşünür. Ne zamandan beri onu sevmekte, sevgisini bir türlü ona açamamaktadır. Yoksulluklar içinde kıvranır. Okulu bitirmiştir. Ders vermek için evlerine gittiği çocukların şımarıklıkları çekilmez olur. Polisiye romanlar çevirdiği kitapçılar, onu acımazsızca sömürürler. Mirat-i Şüun gazetesine girince, yaşamı biraz düzelir. Gazete sahibinin oğlu Vehbi Ahmet Cemil’in kız kardeşi İkbal’le evlenir. İçkici, küstah, alçak bir heriftir. Karisi İkbal hamile olduğu halde, karısının durumunu düşünmeden öyle bir tekme atar ki çocuğunu düşürür. Ahmet Cemil, annesinin yüzükleriyle küpelerini Emniyet Sandığı’na rehin olarak verirse de, kız kardeşini kurtaramaz. Hüseyin Nazmi, dışişlerinde görev alır. Ahmet Cemil, onu ziyarete gittiği gün Lamia’nın bir başkasıyla evlenmek üzere olduğunu duyar. Sevgisini itirafa hazırlanırken; yoksulluğun, işsizliğin çaresizliğiyle kıvranır, vazgeçer. Ömrünü verdiği şiirlerini yakar. İstanbul’dan kaçacaktır artık. İçişleri Bakanlığına başvurur, bir uzak ilçeye kaymakam olarak atanır. Biricik annesini yanına alarak vapura biner. Gece karanlığında son defa İstanbul’u mavi hayaller kurduğu Tepebaşı Bahçesi’ni seyretmek ister. Simsiyahtır artık dünya.

Mai ve Siyah Kahramanları (kişileri)

Ahmet Cemil: Mülkiyeyi yeni bitir­miş, yirmi yaşlarında, hayata dair umutları olan bir kişiliktir. Ahmet Cemil’in en büyük hayali, çok ünlü bir şair olmaktır. Fakat hayat karşısında aktif değildir. Ge­rek hayalleriyle, gerekse dünyaya bakışıyla Servet-i Fünun neslinin prototipidir.

Hüseyin Nazmi: Ahmet Cemil’in en yakın arkadaşıdır. Ahmet Cemil’le beraber edebiyat sohbetleri yapar. Ahmet Cemil gibi hayalci olmadığından dolayı, hayat karşısında ye­nilmez.

İkbal: Ahmet Cemil’in kız kardeşidir. Ahmet Cemil’in üç büyük hayalinden biri İkbal’e mutlu bir evlilik yaptırmaktır. Romanın talihsiz kahramanlarındandır. Yaptığı evlilik ölümü­ne sebep olur.

Lamia: Hüseyin Nazmi’nin kız kardeşidir. Servet-i Fünun edebiyatının ideal kadın tiplerindendir. Sanattan anla­yan, piyano çalabilen bir kızdır.

Etiketler:

Yorumlar

Yorum Yaz

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Uyak (Kafiye)