Esir Şehrin İnsanları

2 Haziran 2008 tarihinde tarafından eklendi.

Birinci Dünya Savaşı esnasında İstanbul’daki aydınların durumunu ve işgale olan tavrını ele alır.

Ana kahramanlar; Kamil Bey, Nermin Hanım, Ayşe,Fuat Bey, Nedime Hanım, İhsan Bey, Ahmet Bey, Niyazi Ağabey, Ramiz Efendi ve Fatma Hanım’dır. 

Kâmil Bey: Abdülhamit paşalarından Selim Paşa’nın oğludur. Batılı tarzda bir eğitim görmüştür. Hayatının büyük kısmını batılı ülkelerde yaşamıştır. Osmanlı toplu­m yaşamıyla ilgili geniş bir bilgiye sahip değildir.
Nermin: Kâmil Bey’in karısıdır. Batı kültürüne hakimdir. Onun da Osmanlı yaşam tarzıyla ilgili fazlaca bir bil­gisi yoktur. Zenginliğe fazlasıyla önem verir.
Nedime Hanım: Milli Mücadeleye destek veren, cesa­retli bir bayan kahramandır. Karadayı adıyla bir gazete çıkarır. Korkusuz ve cesur bir kadın olarak öne çıkar.

Roman, İspanya’da yaşayan Kâmil Bey ve ailesinin ülke­sine dönmesiyle başlar. Yıl, 1916’dır. Osmanlı Devleti, her geçen gün güç ve toprak kaybetmektedir. Kâmil Bey de Ba­tıda bulunduğu dönemde ekonomik sıkıntılar yaşadığı için, İstanbul’a, bazı emlaklarını satmak için gelmektedir. Kâmil Bey, eşi Nermin Hanım ve kızı Ayşe, Batı kültürünü çok iyi bilmelerine rağmen kendi kültürlerine fazlaca önem vermez­ler.
İstanbul’a gelen Kâmil Bey, Bağlarbaşı’nda babasından kalma köşkü onartarak oraya yerleşir. Bir yandan da yine ba­basından kalma mülklerle ilgili işleri takip eder. Bu esnada Galatasaray Lisesi’nden arkadaşı Ahmet’le karşılaşır. Arkada­şı, Kâmil Beyden kendilerine yardım etmesini rica eder. Kâ­mil Bey, Nedime Hanım’in çıkardığı Karadayı gazetesinde çalışmaya başlar. Anadolu’daki Millî Mücadeleye destek ve­ren Nedime Hanım ve arkadaşları Karadayı gazetesi vasıtasıyla Anadolu’yla haberleşmektedirler. Bu işleri yaparken Kâ­mil Bey, yavaş yavaş, ülkesiyle ilgili meselelerle ilgilenmeye başlar.
Düşman güçlerinin Anadolu’daki askerlere saldırı plan­larını ele geçiren Nedime Hanım ve arkadaşları bunu Anado­lu’ya ulaştırmaya çalışırlar. Bu işi, Kâmil Bey üstüne alır. An­cak Kâmil Bey, bu planları bir sandık içinde gemiye verirken yakalanır. Çünkü, Nedime Hanım’a yardım ediyor gözüken Niyazi, İstanbul hükümetinin ve işgal kuvvetlerinin ajanlığını yapmaktadır. Kâmil Bey’i de o haber vermiştir.
Kâmil Bey, tutuklandıktan sonra birçok kere sorguya çe­kilir. Paşa oğlu olduğu için kendisine ceza vermeyeceklerini ancak Nedime Hanım’ın yaptıklarını anlatmasını isterler. Kâ­mil Bey de Millî Mücadeleye destek veren bir kadını ele ver­menin büyük bir alçaklık olacağını düşünür ve Nedime Ha-nım’ı ele verecek hiçbir şey anlatmaz. Bu esnada Nermin ve ailenin diğer üyeleri Kâmil Bey’in tutuklandığını duyunca büyük bir şaşkınlık yaşarlar. Ancak Kâmil Bey, sorumsuz bir aydın olmaktan, sorumlu bir aydın olmaya doğru değişim ya­şadığı için kendisine yöneltilen eleştirileri fazlaca önemsemez. İstanbul Hükümeti tarafından kendisine Roma elçiliğinde bir iş teklif edilmesine rağmen, Nedime Hanım’ı ele vermemek için kabul etmez.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Pastoral Şiir